Gecenin huzur verici olduğu kadar rahatsız edici sessizliği, kırılan dal çıtırtılarıyla bölünmeye başladığında anlayınız ki dostlarım aydınlık yakındır. Nasıl ki bir avcı sessizlikler içinde pusuya yatmış, geçmesini bekliyorsa avının heyecanla ve nasıl ki az sonra öleceğinden habersiz mutlulukla yürüyorsa o av ; insanlığın yaşadığı da tam olarak budur. Karanlık, gözlerine ve yüreklerine sinmiş, sessizliği kendi çıkarları için muazzam bir hazine olarak gören çıkarcılar ve karanlıkta dahi vicdanlarındaki sızı ve beyinlerindeki doğrularla geceyi bitirip güne çevirmeye gelen ve fakat derhal susturulması gereken avlar... İşte insanlığın yaşadığı tam olarak budur. Eğitim ve bilimin ışığı görmezden gelindikçe her yer onlar için karanlık olacak, gece hiçbir zaman güne dönmeyecektir. Tabii ve doğanın bir kanunu olmak üzere bu durum, karanlıktan faydalanan ; kitlesel kandırma üzerine çenelerini kılıç, yalanlarını kalkan eylemiş avcıların, avlarına hayatı zindan etmesine ve hatta bitirmesine ortam hazırlamaktadır.
Okuyan, araştıran, aklı kadar vicdanını dinleyenler var oldukça avlar avcıya dönecek ve benzeri görülmemiş güzellikte, tahmin edilemeyecek fayda seviyesinde av şölenleri olacaktır. Siz bugün bulunduğunuz yeri değiştirmek için bir adım atın, içinizdeki ışığı yakın!
Yazan: Selin Baykal