Eczacılık öğrencisi olmak, her ne kadar toplumun çoğunluğu tarafından aksi düşünülse de çok emek gerektiren, kendinizi her an geliştirmeniz gerektiren ve gerçekten zor bir iştir. Kimi zaman sabah yarı uykulu yarı uyanık lablara gitmek, kimi zaman derste not tutmak için hocanın hızına yetişememek, kimi zaman ise final haftalarında günlerce uykusuz kalmaktır eczacılık öğrencisi olmak.
Zorlukları olduğu kadar eğlenceli olan bölümümüzü hangi şehirde okuduğunuz da bence önemli unsurlardandır. Eğer siz de benim gibi öğrencilik yıllarınızı Ankara’da geçiriyorsanız şanslı kesimdesiniz. Çünkü Ankara hem çok sayıdaki üniversitesiyle, hem kültürel anlamda aktivite çeşitliliği ile tam öğrenci dostu bir şehirdir.
Bahçelievler’deki Milli Kütüphane, okulların kendi kütüphanelerinin ve şehrin her yanına dağılmış ucuz ve güzel özel kütüphanelerin yanı sıra bazen tek katı, bazen tamamı ders çalışmak için dekore edilmiş kafelerde vize ve final haftalarınızı hasarsız atlatmanız çok mümkün. İster arkadaşlarınızla ister tek başınıza, günün her saati ders çalışmak için mutlaka bir yer bulunur Ankara’da.
Türkiye’nin en iyi eczacılık fakültelerinin çoğunluğunun Ankara’da olması, kendinizi çok fazla geliştirebileceğiniz, hem eğleneceğiniz hem öğreneceğiniz hem de çevrenize farklı fakültelerden arkadaşları da katabileceğiniz birçok kongrenin yanıbaşınızda olmasını sağlar. Kaliteli bir oturum, eğlenceli bir workshop için yol gitmeniz, kalacak yer ayarlamanız gerekmeden hemen kendi şehrinizdeki kongrelere katılabilirsiniz.
Eczacılık fakültelerinin yeri, şehir merkezine gerek yürüyerek gerek toplu taşımayla çok kısa mesafededir ve bu sayede derslerden sonra, finallerin bitiminde ya da canınız sıkıldığında sosyalleşmek için her zaman çok fazla seçeneğiniz olacaktır. Ayrıca hiçbir zaman derse girmeyip ne yapacağız nereye gideceğiz demezsiniz, etrafta her zaman gidilecek yerler ve yapılacak şeyler vardır.
Devlet tiyatrolarının çokluğu, istediğiniz oyunu programınız ne kadar dolu olursa olsun izlemenize imkan yaratır ve gene hepsi toplu taşımayla okullarımızdan çok rahat ulaşabileceğimiz mevkilerdedir. Yaz kış demeden mutlaka bir yerlerde öğrencilerin akın ettiği festivaller, film gösterimleri, konserler ve hatta stand-up şovları bulabilirsiniz. Tabii Ankara’nın hem bu kadar çeşitli aktiviteye sahip olmasının hem de öğrenci dostu olmasının en güzel getirisi, mutlaka bütçenize ve zevkinize uygun bir etkinlik bulabilmenizdir.
Özellikle şimdilerde yüksek hızlı trenlerin hayatımıza girmesiyle, kaçamaklarınızı sadece Ankara içerisinde değil, Ankara dışına da günübirlik bile yapabilirsiniz. Eskişehir, Konya, İstanbul gibi şehirlere hemen hemen her gün bilet bulabilirsiniz. Eğer Ankara’daki kongreler bana yetmedi, biraz da başka şehirlerdeki kongrelere bakınayım derseniz de gene başkentte yaşamanın avantajlarıyla istediğiniz gün ve saatte, bütçenize uygun bir ulaşım yolu mutlaka bulabilirsiniz.
Son olarak Ankara Eczacı Odası Gençlik Komisyonu’nun gerçekleştirdiği etkinliklere katılabilir, görev alabilir ve kendinizi sadece akademik anlamda değil sosyal anlamda da çok fazla geliştireceğiniz bir öğrencilik hayatına sahip olabilirsiniz.
Benden eczacılık tercih etmek isteyen arkadaşlarımıza tavsiye, mutlaka Ankara’yı seçin. Gerek akademik anlamda gerekse sosyal anlamda tatmin olacağınız bir öğrencilik hayatınız olacağına eminim. Tercih döneminde hepinize başarılar dilerim.
Yazan: Selin Baykal